Disiplin çoğu zaman ceza ve sert tutumları çağrıştıran olumsuz bir kavram olarak anlaşılmakta ve kullanılmaktadır. Oysa disiplin sanıldığı gibi zorlama, baskı altına alma, ceza verme anlamına gelmemekte Eğitim öğretimde bir işi kurallarıyla yapmayı öğrenmek ve uygun biçimde yaparak başarmak anlamını taşımaktadır. Disiplin bir anlamda çocuğun sahip olduğu sorumluluklarıyla yaşantısındaki hareketlerin doğal ve sosyal sonuçlarını kabul etmesidir. Çocuk eğitiminin bir parçasıdır ve çocuğun gelişiminde önemli rol oynar. Sevgi ve güven ilişkisini geliştirmek, benlik saygısının temelini atmak, başkalarını anlamak ve onların kişiliklerine saygı göstermektir.
• Huysuzluk nöbetleri,
• Tartışmacılık, kavgacılık, diğer öğrencilere kabadayılık taslama,
• Kaba ya da müstehcen dil kullanma,
• Haşin tavırlar, eleştiriye düşmanca tepkiler,
• Kontrolsüz gülme ya da kıkırdama,
• Gösteriş merakı, ilgi görme merakı,
• Okuldan kaçma,
• Sınıfta gürültü yapma, bağırma, sıralara vurma, ders sırasında izinsiz dolaşma, arkadaşlarıyla konuşma, başkalarının dikkatini dağıtma,
• Öğretmeni sözlü olarak taciz etme, Diğer öğrencileri kızdırma, Çalışmalarına müdahale etme,
• Komik olmaya çalışma, sürekli nesnelerle oynama, söz almadan konuşma,
• Fiziksel olarak tehdit etme ve saldırgan davranma.
• Özgüven zayıflığı ve eksikliği,
• Oyunlardan uzak durma, sürekli yalnız kalma eğilimi,
• Aşırı çalışkanlık ve mükemmeliyetçilik,
• Yeni durumlara karşı korku içinde olma,
• Sıklıkla hayallere dalma, öğrenmeye karşı zayıf dürtü,
• Yersiz kaygılanmalar,
• Sınıf öğretmenine aşırı bağımlılık,
• Sorumluluktan kaçma,
• Aşırı duyarlılık,
• Arkadaşsızlık sosyal iletişim eksikliği.
2. Sınıfta disiplin olmaksızın çocukların verimli öğrenme yaşantıları gerçekleştirmelerini bekleyemeyiz.
3. Öğrencinin başarısı, zeki olmasının ötesinde, uyum gösterebilmesi, işbirliği yapabilse, güdülenmesi ve olumlu tutumlarına bağlıdır.
4. Elbette ki sınıftaki disiplinsiz davranış görmezden gelinmemelidir ancak düzeltilmesinin öğrenciye karşı koşulsuz sevgi çerçevesinde gerçekleşmesi gerekir.
5. Sınıfta disiplin oluşturabilmenin birkaç anahtarı
• Öğrencilerle alay etmeyin, saygı gösterin ve daima ilk isimleriyle hitap edin.
• Tehdit etmeyin, korkutmayın, azarlamayın sakince ve kesin bir dille uyarıda bulunun
• Öğrencileri hoş bir biçimde karşılayın.
• Derse zamanında gelin ve hemen başlayın.
• Etkinlikler arasındaki geçişlerde çabuk ve düzenli olun.
• Sınıfın belirli bölgelerinde takılıp kalmayın. (ön sıralarda)
• Kişisel durumlarda özel konuşun.
• Yanlış olan davranışları sözel olmayan mesajlarla (jest ve mimiklerle) derhal durdurun.
• Sınıfta yüzünüz tahtaya dönük konuşmayın, göz teması kurmadan talimat vermeyin.
• Bir yanlışlık yaptığınızda özür dileyin
• Öğrencilere emir vermek yerine ricada bulunun.
• Zaman zaman beğeninizi ve onları takdir ettiğinizi dile getirin.
• Kişisel sorular yöneterek onları daha iyi tanımaya çalışınız.
• Eleştirel yorumları başka bir ifade biçimiyle dile getirin. Örneğin; tembel bir öğrencisin yerine istediğin takdirde çaba gösterebilen bir öğrencisin.
• Yetenekleri vurgulayarak öğrencinin güçlü olduğu yönlere dikkat çekin.
• Öğrenci bir şeyden şikâyetçi olduğunda ya da bir konuyu tartışmak istediğinde yalnız olarak herkesten ayrı bir görüşme zamanı belirleyin.
• Üzerinde anlaşılmış kural ve beklentilerinizi açıkça sunun.
• Olgunluğun ve kişisel gelişmenin güçlü bir göstergesi değişime açıklıktır, yaşamın tüm görünümleri üzerine kendi görüşlerimizi düzenli olarak sorgulamayı ve aynı zamanda diğerlerinin düşüncelerine değer vermeyi içerir. Mesleki gelişiminizde bu ilkeyi işler hale getirin.
• Okulda bağımlı öğrenci davranışları bağımsız davranışlara yeğlenmektedir. Aslında öğrencinin kendi kendisini disipline etmesi amaçlandığı halde buna uygun bir ortam yaratılmamaktadır. Örneğin; okulda pek çok kural daha önce belirlenip, sebebi bilinmeyen yasaklara dönüştürülmekte ve yasağın gerisindeki gerçek nedeni öğrencinin kavrayabilmesi için okulda hiçbir çaba sarf edilmemektedir. Kurallar sınıfta tartışılabilmeli ve yasak olmayı gerektiren nedenler öğrencinin kendisi için gerçek ve mantıklı sebeplere dönüştürülerek daha aktif katılımlı bir disiplin sağlanabilmelidir. Kuralların gerisindeki gerçeklerin kavranmamış olması nedeniyle daha üst düzeydeki bir ahlaki karakterin oluşumu da engellenmektedir.
• Günümüzde çocukların duygusal eğitimi şansa bırakılmaktadır. Oysa okullarda öğrenciyi sınıfta bir bütün olarak aklı ve kalbi birleştirerek nasıl eğitilebileceğinin planlanması, öğrencilere düzenli olarak öz bilinç, öz denetim, empatiyle dinleme, çatışma çözme, hatayı kabul etme ve işbirliği gibi temel insan becerilerinin de kazandırılması gerekmektedir.
• Duyguları yönetmek; duygularını anlamak onları doğru yer ve zamanda iletebilmek, gücünü kullanabilmek, kendinin farkında olmak, kendi değerini anlamak ve artırmak, isteklerini yapabilirlikle dengelemek ve hayatını planlı bir şekilde sürdürebilmektir. Eğer duygularımızı yönetemezsek duygularımız bizi yönetir ve o zamanda biz duygularımızın bizi götürdüğü yere gideriz.
• Artık bilinmektedir ki duygularını yönetemeyen insan aklını da yönetememektedir. Aklın yönetimi bütün zekâ bölümlerinin birbiriyle uyumlu ve dengeli çalışmasıyla başarılır, kişi bütünüyle parlak bir zekâya sahipse bile eğer duygularını yönetemiyor ise hayatına sahip olamamaktadır. Çünkü insanlar başlarından geçen olayları neden yaşadıklarını anlamadıklarında, olaylarda kendi paylarını göremediklerinde, kendi dışlarında oluşan gidişe ayak uydurmaya çalışarak kendilerini tüketirler.
• Çocuklarımızı kurallara boyun eğen, kuralları sorgulamayan ve zorla uyan kişiler olarak yetiştiriyoruz. İnsan başkaları tarafından konulan kurallara uyduğu zaman başarılı olan ama kendi kurallarını koyamayan, kendi programını yapamayan, kısaca disiplinli olmayan insan yetiştiriyoruz. Disiplin kendini, ilişkilerini, zamanını, gücünü kısaca hayatı kontrol ederek özgürleşmektir. Bu nedenle başkalarına disiplin uygulamakla değil, kendi hayatını disiplinle yaşayabilen insanlar yetiştirebilmekle gurur duymalıyız.
• Disiplinli okul çocukları bıktıracak kadar denetleyen, onların kendine güven kazanmalarını engelleyen, dersleri de kuralların uygulanması olarak kabul eden okul değil, çocuklara kendini denetleme yetisini kazandıran, kendine güvenlerini sağlayan, konuları onların anlayacağı, sevebileceği biçimde işleyebilen, böylece onların başarılarını sağlayan, verimlilikleri artıran okul demektir.
UNUTMAYIN!. . . .
KENDİNİZE NE KADAR DEĞER VERİRSENİZ İNSANLARDA SİZE O KADAR DEĞER VERİR.
KENDİNİZİ NE KADAR SEVERSENİZ İNSANLARDA SİZİ O KADAR SEVER.
KENDİNİZE NE KADAR SAYGI DUYARSANIZ İNSANLARDA O ÖLÇÜDE SAYGI GÖSTERİR.
KENDİNİZLE NE KADAR BARIŞIKSANIZ İNSANLARLA İLİŞKİLERİNİZ O KADAR İYİDİR.
İNSANLARI HAYATTA MUTLU EDEN NEDENLER VARDIR. BUNLARDAN EN ÖNEMLİSİ VERİMLİ OLMASIDIR. İNSANLARA NE KADAR FAYDALI OLABİLİYORSAK KENDİMİZİ O ÖLÇÜDE BAŞARILI BULUR VE KENDİMİZDEN GURUR DUYARIZ.
Çocukların kontrolsüz disiplin sorunları:
• Düşünmeden hareket etme,• Huysuzluk nöbetleri,
• Tartışmacılık, kavgacılık, diğer öğrencilere kabadayılık taslama,
• Kaba ya da müstehcen dil kullanma,
• Haşin tavırlar, eleştiriye düşmanca tepkiler,
• Kontrolsüz gülme ya da kıkırdama,
• Gösteriş merakı, ilgi görme merakı,
• Okuldan kaçma,
• Sınıfta gürültü yapma, bağırma, sıralara vurma, ders sırasında izinsiz dolaşma, arkadaşlarıyla konuşma, başkalarının dikkatini dağıtma,
• Öğretmeni sözlü olarak taciz etme, Diğer öğrencileri kızdırma, Çalışmalarına müdahale etme,
• Komik olmaya çalışma, sürekli nesnelerle oynama, söz almadan konuşma,
• Fiziksel olarak tehdit etme ve saldırgan davranma.
Çocukların aşırı kontrollü disiplin sorunları:
• Uç noktada utangaçlık,• Özgüven zayıflığı ve eksikliği,
• Oyunlardan uzak durma, sürekli yalnız kalma eğilimi,
• Aşırı çalışkanlık ve mükemmeliyetçilik,
• Yeni durumlara karşı korku içinde olma,
• Sıklıkla hayallere dalma, öğrenmeye karşı zayıf dürtü,
• Yersiz kaygılanmalar,
• Sınıf öğretmenine aşırı bağımlılık,
• Sorumluluktan kaçma,
• Aşırı duyarlılık,
• Arkadaşsızlık sosyal iletişim eksikliği.
Disiplini sağlamada öğretmene öneriler
1. Sınıfta “ne öğretmeli” değil “nasıl öğretmeli”nin üzerinde durun. Bunun içinde yalnızca öğretme yöntemlerini bilmek değil insan davranışlarının anlamını bilmenin gerektiğini unutmayın.2. Sınıfta disiplin olmaksızın çocukların verimli öğrenme yaşantıları gerçekleştirmelerini bekleyemeyiz.
3. Öğrencinin başarısı, zeki olmasının ötesinde, uyum gösterebilmesi, işbirliği yapabilse, güdülenmesi ve olumlu tutumlarına bağlıdır.
4. Elbette ki sınıftaki disiplinsiz davranış görmezden gelinmemelidir ancak düzeltilmesinin öğrenciye karşı koşulsuz sevgi çerçevesinde gerçekleşmesi gerekir.
5. Sınıfta disiplin oluşturabilmenin birkaç anahtarı
• Öğrencilerle alay etmeyin, saygı gösterin ve daima ilk isimleriyle hitap edin.
• Tehdit etmeyin, korkutmayın, azarlamayın sakince ve kesin bir dille uyarıda bulunun
• Öğrencileri hoş bir biçimde karşılayın.
• Derse zamanında gelin ve hemen başlayın.
• Etkinlikler arasındaki geçişlerde çabuk ve düzenli olun.
• Sınıfın belirli bölgelerinde takılıp kalmayın. (ön sıralarda)
• Kişisel durumlarda özel konuşun.
• Yanlış olan davranışları sözel olmayan mesajlarla (jest ve mimiklerle) derhal durdurun.
• Sınıfta yüzünüz tahtaya dönük konuşmayın, göz teması kurmadan talimat vermeyin.
• Bir yanlışlık yaptığınızda özür dileyin
• Öğrencilere emir vermek yerine ricada bulunun.
• Zaman zaman beğeninizi ve onları takdir ettiğinizi dile getirin.
• Kişisel sorular yöneterek onları daha iyi tanımaya çalışınız.
• Eleştirel yorumları başka bir ifade biçimiyle dile getirin. Örneğin; tembel bir öğrencisin yerine istediğin takdirde çaba gösterebilen bir öğrencisin.
• Yetenekleri vurgulayarak öğrencinin güçlü olduğu yönlere dikkat çekin.
• Öğrenci bir şeyden şikâyetçi olduğunda ya da bir konuyu tartışmak istediğinde yalnız olarak herkesten ayrı bir görüşme zamanı belirleyin.
• Üzerinde anlaşılmış kural ve beklentilerinizi açıkça sunun.
• Olgunluğun ve kişisel gelişmenin güçlü bir göstergesi değişime açıklıktır, yaşamın tüm görünümleri üzerine kendi görüşlerimizi düzenli olarak sorgulamayı ve aynı zamanda diğerlerinin düşüncelerine değer vermeyi içerir. Mesleki gelişiminizde bu ilkeyi işler hale getirin.
• Okulda bağımlı öğrenci davranışları bağımsız davranışlara yeğlenmektedir. Aslında öğrencinin kendi kendisini disipline etmesi amaçlandığı halde buna uygun bir ortam yaratılmamaktadır. Örneğin; okulda pek çok kural daha önce belirlenip, sebebi bilinmeyen yasaklara dönüştürülmekte ve yasağın gerisindeki gerçek nedeni öğrencinin kavrayabilmesi için okulda hiçbir çaba sarf edilmemektedir. Kurallar sınıfta tartışılabilmeli ve yasak olmayı gerektiren nedenler öğrencinin kendisi için gerçek ve mantıklı sebeplere dönüştürülerek daha aktif katılımlı bir disiplin sağlanabilmelidir. Kuralların gerisindeki gerçeklerin kavranmamış olması nedeniyle daha üst düzeydeki bir ahlaki karakterin oluşumu da engellenmektedir.
• Günümüzde çocukların duygusal eğitimi şansa bırakılmaktadır. Oysa okullarda öğrenciyi sınıfta bir bütün olarak aklı ve kalbi birleştirerek nasıl eğitilebileceğinin planlanması, öğrencilere düzenli olarak öz bilinç, öz denetim, empatiyle dinleme, çatışma çözme, hatayı kabul etme ve işbirliği gibi temel insan becerilerinin de kazandırılması gerekmektedir.
• Duyguları yönetmek; duygularını anlamak onları doğru yer ve zamanda iletebilmek, gücünü kullanabilmek, kendinin farkında olmak, kendi değerini anlamak ve artırmak, isteklerini yapabilirlikle dengelemek ve hayatını planlı bir şekilde sürdürebilmektir. Eğer duygularımızı yönetemezsek duygularımız bizi yönetir ve o zamanda biz duygularımızın bizi götürdüğü yere gideriz.
• Artık bilinmektedir ki duygularını yönetemeyen insan aklını da yönetememektedir. Aklın yönetimi bütün zekâ bölümlerinin birbiriyle uyumlu ve dengeli çalışmasıyla başarılır, kişi bütünüyle parlak bir zekâya sahipse bile eğer duygularını yönetemiyor ise hayatına sahip olamamaktadır. Çünkü insanlar başlarından geçen olayları neden yaşadıklarını anlamadıklarında, olaylarda kendi paylarını göremediklerinde, kendi dışlarında oluşan gidişe ayak uydurmaya çalışarak kendilerini tüketirler.
• Çocuklarımızı kurallara boyun eğen, kuralları sorgulamayan ve zorla uyan kişiler olarak yetiştiriyoruz. İnsan başkaları tarafından konulan kurallara uyduğu zaman başarılı olan ama kendi kurallarını koyamayan, kendi programını yapamayan, kısaca disiplinli olmayan insan yetiştiriyoruz. Disiplin kendini, ilişkilerini, zamanını, gücünü kısaca hayatı kontrol ederek özgürleşmektir. Bu nedenle başkalarına disiplin uygulamakla değil, kendi hayatını disiplinle yaşayabilen insanlar yetiştirebilmekle gurur duymalıyız.
• Disiplinli okul çocukları bıktıracak kadar denetleyen, onların kendine güven kazanmalarını engelleyen, dersleri de kuralların uygulanması olarak kabul eden okul değil, çocuklara kendini denetleme yetisini kazandıran, kendine güvenlerini sağlayan, konuları onların anlayacağı, sevebileceği biçimde işleyebilen, böylece onların başarılarını sağlayan, verimlilikleri artıran okul demektir.
UNUTMAYIN!. . . .
KENDİNİZE NE KADAR DEĞER VERİRSENİZ İNSANLARDA SİZE O KADAR DEĞER VERİR.
KENDİNİZİ NE KADAR SEVERSENİZ İNSANLARDA SİZİ O KADAR SEVER.
KENDİNİZE NE KADAR SAYGI DUYARSANIZ İNSANLARDA O ÖLÇÜDE SAYGI GÖSTERİR.
KENDİNİZLE NE KADAR BARIŞIKSANIZ İNSANLARLA İLİŞKİLERİNİZ O KADAR İYİDİR.
İNSANLARI HAYATTA MUTLU EDEN NEDENLER VARDIR. BUNLARDAN EN ÖNEMLİSİ VERİMLİ OLMASIDIR. İNSANLARA NE KADAR FAYDALI OLABİLİYORSAK KENDİMİZİ O ÖLÇÜDE BAŞARILI BULUR VE KENDİMİZDEN GURUR DUYARIZ.
Yorum Gönder